Deniz altında Yaşam

Suda Yaşayan Canlılar Nasıl Solunum Yapar?

Balıklar nasıl nefes alır

Deniz canlılarının nefes alma şekilleri farklılık gösterir. Genelde solungaçları ile solunum yapsalar da az sayıda akciğeri ile solunum yapanlarda mevcuttur. Solungaç solunumu; pek çok omurgasız canlı solungaçları vasıtasıyla nefes alır. Solungaçlar, solungaç yapraklarından oluşan kılcal damarlara sahiptir. Su, solungaçlardan geçerken kılcal damarlarına çözünmüş oksijen olarak geçer. Daha sonra solungaç kapaklarından karbondioksit olarak dışarı atılır. Bizim nefes alıp vermemiz gibi bu oksijen-karbondioksit devir daimi sürekli olarak gerçekleşir. Solungaç kapaklarının altında solungaçlar bulunur ve bu tür solungaçlara iç solungaç denir. Su kurbağalarında bu solungaçlar vücutlarının dışında sarkmış vaziyette durur ve bu tür solungaçlara ise dış solungaç denir.

Akciğerlerinden solunum yapan deniz canlıları ise omurgalılar olan yunuslar ve balinalar, neredeyse bir balık kadar iyi yüzen penguen ve foklar, deniz yılanları gibi hayvanlardır. Yunuslar ve balinalar nefes almak için ara ara deniz yüzeyine çıkarlar ve aldıkları nefesle saatlerce denizin altında kalabilirler. Akciğerli balık türleri olarak sadece yunuslar ve balinalar hayatlarının tümünü denizde geçirir. Diğer akciğerli canlılar hem denizde hem karada yaşarlar.

Yunuslar ve Balinalar Akciğer Solunumu Yapmalarına Rağmen Neden Karaya Vurduklarında Ölürler?

Yunuslar ve balinaların solunum organı solungaç değil akciğerleridir. İnsanlar gibi akciğerlerinden nefes alsalarda vücutları sadece denizde yaşamya müsaittir. Asıl ölüm sebepleri ilk akla gelen sebep olan nefessizlik değildir.

Yunuslar ve balinalar akiciğerlerinden solunum yaparlar ve sık sık su yüzeyinde bu yüzden görülürler. Aldıkları nefes onların su altında saatlerce kalmasını sağlar. Bu hayvanlar akciğerlerinden nefes alsalar da denizde yaşadıklarından bu şekilde evrimleşmişmişlerdir. Suyun kaldırma kuvveti havanınkinden çok daha fazla olduğu için bu deniz memelilerinin karada yaşayabileceklerinden çok daha fazla büyüklüğe ulaşmalarını sağlamıştır. Karaya vurduklarında bu kaldırma kuvveti yok olur. Yunuslar yüzlerce kilo, balinalarda tonlarca kilo olduklarından suyun kaldırma kuvveti karada olmadığından dolayı vücutları iç organlarına baskı yapmaya ve ezmeye başlar. Teknik olarak bu hayvanlar nefes alarak karada da yaşayabilecek olsalar da iç organları vücutlarının ağırlığna dayanamayak ezilir ve yavaş yavaş organ yetmezliğinden hatta iç organlarının patlamasından dolayı başta böbrekler iflas eder ve ölürler. Diğer bir sebepte bu hayvanlar sürekli olarak suda yaşadıklarından vücut sıcaklıkları ona göre ayarlanmıştır. Karada ki sıcaklık sudakinden daha fazla olduğu için bu hayvanlar kıyıya vurduklarında vücutları hızlı biçimde ısınır ve bu da su kaybına, iç organlarının çalışmamasına neden olur. Zaten bu sebepten dolayı karaya vuran bu canlıları kurtarmak isteyen insanlar üzerlerine sürekli su dökerler. Ama bunu yapmalarına sebep nefessiz kalmamaları değil, vücut sıcaklıklarının yükselmesini engellemektir.